Gecenin bir yarısı...-Mine Sarmış

Gecenin bir yarısı...
Yer kürenin diğer yüzünde gün yarısı.
Dünya dönüyor ve Evren sessizliğin içindeki hesap edilemez tınıları bile kayıtta.
Kimisi ağlıyor, kimisi kahkahalarıyla Dünyayı sallıyor. Kimisi can veriyor, kimisi canının kıymetini bile bilmiyor. Bazısı ise küçücük bir şeker tanesinin verdiği tat ve tuz tanesine hasretliğin ne demek olduğunu bile bilmiyor...
Ah gözüm görseydi diyen ile keşke ben de yürüyebilseydim diyenin arasındaki boşluk  kaç zamandır acaba?
Hasta yatağında inlerken, acıdan ne düşünebilir ki insanoğlu?
Yeryüzünde sadece insanlar varmış gibi yaşayanlara ne demeli?
Ya da yaşadığını zanneden ölüler...!
Onlar nasıl öldüler?
''Düşünüyorum,öyleyse varım'' diyen  Fransız düşünür Rene Descartes bu sözü söylerken ne kadar düşündü acaba?
Varlık ile yokluk arasındaki hesap nedir?
Kaç zamandır?
Kaç km?
Kaç düşünce?
Yaşamak mı, ölmek mi kolay?
Evren kayıtta ve bizler belki doğruda, belki de yanlıştayız. Seslerimizin ya da sessizliğimizin tınılarını bestelerken hayat, ve şiire yazılıyorken sevda, törpülerken cümleler kelimeleri, bizler belki de rüyadayız. Belki de rüya sandığımız gerçeğin ta kendisi. Öpüyorken ayak izlerinden yaşamı, kambur yürürken ve elleri titriyorken o yaşlı çınarların korunduğu neydi ki?
Hapislikte yanlarından ayırmadıkları tutsaklar kaç yıla hükümlüydü?
Belki de en büyük olmak, en insan olmaktan geçmiyordu. Yaşam kayıtta, hep tarihe malzeme veriyordu pahalı ya da pahasız.
Bir Ömür dediğimiz kaç andır?
An...!
Belki dün, belki şimdi, belki de gelecek zaman.
Hiç bitmeyen bir telaşta,
belki de hayattayız.
Ve okuyoruz, ölene dek...
Sordular bir gün ne okuyorsunuz öyle derin derin diye...
Gülümsedim...
Ve dedim ki...!!!
"OKUDUĞUM EN SÜRÜKLEYİCİ ROMAN HAYATTI...
HALA SÜRÜKLÜYOR"
______Mine Sarmış-KHA.

#MinelAşk

Yorum Gönder

0 Yorumlar