Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransız Charlie Hebdo dergisinin ahlaksız karikatürüyle ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan, "Benim Peygamberime hakaret eden bu namussuzlarla ilgili benim herhangi bir şey söylememe de gerek yok. Üzüntüm ve öfkem şahsıma yapılan iğrenç saldırıdan değil, aynı mecranın canımızdan aziz bildiğimiz Peygamber Efendimize yönelik terbiyesizliklerin kaynağı olmasıdır. Hedefin şahsım değil, savunduğumuz değerler olduğunu biliyoruz." diye konuştu. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Charlie Hebdo dergisinin kapağındaki hakaret içerikli görsele ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bu gece Müslümanlar için özel bir gece olduğunu belirtti.
"Mevlit Kandili değil, Leyle-i Mevlid" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbime bizleri, adı güzel, kendi güzel Muhammed'in dünyaya vasıl oluşunun bir seneidevriyesine daha kavuşturduğu için hamdediyorum. Bu mübarek gecenin günahlarımızın affına vesile olmasını diliyorum. Bu kutlu gece hürmetine Rabb'imin kıldığımız namazları, ettiğimiz duaları, yaptığımız hayırları dergahı izzetinde kabul buyurmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
"HERHANGİ BİR ŞEY SÖYLEMEME DE GEREK YOK ZATEN"
"Maalesef, İslam ve Müslüman düşmanlığının, Peygamber Efendimize saygısızlığın özellikle Avrupa'daki yöneticiler arasında adeta kanser gibi yayıldığı bir dönemden geçiyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fransa'da Peygamber Efendimizle ilgili çıkan çirkin ve ahlak yoksunu karikatürleri yayınlayan derginin şimdi de kapaktan yayınladığı bir karikatürle şahsımı hedef aldığını duyduk. Bu tür ahlaksız yayınlara ne yaptığını görmek amacıyla da olsa itibar etmeyi dahi zül kabul ettiğim için karikatüre bakmadım. Ben neyim ki, benim sevgili Peygamberime, Sevgililer Sevgilisine bu denli hakaret eden bu namussuzlarla ilgili benim herhangi bir şey söylememe de gerek yok zaten." değerlendirmesinde bulundu.
Bu sözler üzerine salondaki milletvekilleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı uzun süre ayakta alkışladı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Üzüntüm ve öfkem şahsıma yapılan iğrenç saldırıdan değil, aynı mecranın canımızdan aziz bildiğimiz Peygamber Efendimize yönelik terbiyesizliklerin kaynağı olmasındandır. Hedefin şahsımız değil, savunduğumuz değerlerimiz olduğunu biliyoruz. Ülkemizde de bunların uzantılarının olduğunu da görüyor ve biliyoruz. Hatta hatta bu parlamentonun çatısı altında olanları da biliyoruz. Aile mefhumunu bir kenara koymak suretiyle bu tür saldırının içerisinde olanları da biliyoruz. Böyle bir zamanda yek vücut olmak gerekirken, hala bunlar buralardan oy devşireceklerini zannediyorlar. Bu pazarda size yer yok. İslam ve Türkiye düşmanlarının özgürlük adına girdikleri kin ve nefret bataklığında boğulup gideceklerine inanıyorum. Bunlar Avrupa'nın yeniden barbarlık dönemine geri gidişinin işaretleridir. Fransa ve genel olarak Avrupa, Macron'un ve onunla aynı zihniyeti taşıyanların bu kısır, provokatif, çirkin, nefret tohumları saçan politikalarını hak etmiyor. Sağduyulu Avrupalıları, kendileri ve çocukları adına aydınlık bir gelecek için bu tehlikeli gidişe karşı inisiyatif geliştirmeye davet ediyoruz. Müslüman ve Türk düşmanlığını, iç politikalarındaki başarısızlıklarını örtmenin kılıfı olarak kullanmaya çalışanlardan, o kirli ellerini mukaddes değerlerimizden çekmelerini istiyoruz."
öte yandan, Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Fransa'nın Ankara Büyükelçiliğinin, vatandaşlarına Türkiye'ye seyahat uyarısı yaptığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Biz şu anda kendi büyükelçimize... Şu anda orayla ilgili hukuki bir süreç var. Buradaki ayağı var, oradaki ayağı var. Bu süreci başlatıyoruz. Fransa'nın seyahatlerle ilgili bir kararı varsa biz o kararı bir görürüz, gözden geçiririz. Bunlara karşı mukabil adımları da biz atarız. Türkiye bir kabile devleti değil, hele hele Macron gibilerin baktığı, tanıdığı bir devlet de değil." diye konuştu.
"Sınır ötesi harekata ilişkin 'Bir gece ansızın gelebiliriz.' ifadesini kullanıyorsunuz ama bugün sanki yeni bir sınır ötesi harekata ilişkin ipuçları verdiniz. Böyle bir durum söz konusu mu?" sorusuna Erdoğan, "Gerçekten öyle bir sınır ötesi operasyonu anladın mı? Biz zaten sınır ötesindeyiz. Pençe'de, Barış Pınarı'nda, Zeytin Dalı'nda, bütün oralarda her an varız ve şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız." karşılığını verdi.
MHP'nin, "askıda ekmek" kampanyasına muhalefetten eleştirilerin geldiğinin dile getirilmesi üzerine Erdoğan, "Her şeyi bizden öğrenmeyin. Türkiye'de böyle bir şey var mı? Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye'de var mı? Buna inanıyor musunuz? Bazı şeyleri siz kendiniz bir çözün. Var mı böyle bir şey? Elhamdülillah, bugün asgari ücretiyle, maaşıyla, her şeyiyle birçok ülkeyi geride bırakmış bir Türkiye var. Büyüme oranına bakıyorsun, şu anda dünyada hamdolsun en iyi noktada olan bir ülkeyiz. IMF'in, OECD'nin ölçeklerine bakıyorsun, en iyi konumda olan ülke konumundayız ama bunlar hesap kitap bilmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransız dergisi Charlie Hebdo'nun bugünkü kapak resminde kendisine yönelik hakaret içerikli görsele ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, derginin yazı işleri müdürü, genel yayın yönetmeni ve karikatürist hakkında "cumhurbaşkanına hakaret" suçundan soruşturma yapılarak şüpheliler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Söz konusu yayının basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kaydedilen suç duyurusu dilekçesinde, basın kuruluşlarının basın etik kurallarına uymasının, bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınmasının gerekliliği ifade edildi.
Anayasa'nın 26 ve 28'inci maddelerinde basına sınırsız bir ifade özgürlüğü tanınmadığı belirtilen dilekçede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararında da basın özgürlüğünün, basının ödev ve sorumluluklarıyla birlikte zikredildiği bildirildi.
Söz konusu ödev ve sorumlulukların, başkalarının şöhret ve haklarının zarar görme ihtimalinin bulunduğu, özellikle şahsın itibarının söz konusu olduğu durumlarda özel önem arz ettiği hatırlatılan dilekçede, derginin yayınında basın özgürlüğünün getirdiği sorumluluk bilinciyle hareket edilmediği aktarıldı.
Charlie Hebdo'nun kullandığı görsel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişiliği, saygınlığı ve itibarınının hedef alındığı, cumhurbaşkanına hakaret suçunun işlendiği belirtilen dilekçede, "Arz olunan ve resen göz önünde bulundurulacak hususlar çerçevesinde şüpheliler hakkında atılı suçtan soruşturma yapılarak haklarında kamu davası açılmasını talep ederim." denildi.
0 Yorumlar